1. Anasayfa
  2. Genel

Erzurum Kongresi Tarihi ve Alınan Kararlar

Erzurum Kongresi Tarihi ve Alınan Kararlar
0

Erzurum Kongresi Tarihi ve Alınan Kararlar, 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum’da toplanan kongredir. 17 Haziran’da Vilâyât-ı Şarkıye Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum şubesi tarafından toplanan Erzurum Kongresi, Erzurum Umûmî Kongresi veya Umûmî Erzurum Kongresi olarak da anılır. Milli Mücadele dönemi Türk tarihi açısından nasıl bir dönüm noktası ise, 1919’da Erzurum’da yaşananlar da Milli Mücadele döneminin dönüm noktalarından biridir. Belirtilen yıl içerisinde Erzurum, Milli Mücadele’nin seyrini değiştirecek mahiyette pek çok hadiseye sahne olmuştur. Mart 1919’da Vilâyât-ı Şarkiyye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti Erzurum şubesinin kuruluşu, Mayıs’ta Kazım Karabekir Paşa’nın Kolordu Komutanı olarak Erzurum’a gelişi, Haziran’da Erzurum Vilayet Kongresi’nin toplanışı ve nihayet Temmuz’da Mustafa Kemal Paşa’nın Ordu Müfettişi olarak Erzurum’a varışı, şehirde yaşanacak olan tarihi hadiseler için zemin hazırlamıştır.

Bu hadiseler, Milli Mücadele hareketinin başarıya ulaşması bakımından hayati öneme sahiptir. Zira Mustafa Kemal Paşa’nın “halk lideri” olarak ortaya çıkması ve bu liderliğini sonraki yıllarda pekiştirerek Milli Mücadele’yi başarıya ulaştırması, bu hadiseler sayesinde mümkün olmuştur. 3 Temmuz’da Erzurum’a gelmiş olan Paşa, birkaç gün sonra hem Ordu Müfettişliği görevinden hem de çok sevdiği askerlik mesleğinden istifa ederek “sine-i millete” dönmüştür. Böylece bütün resmi sıfat ve yetkilerini kaybeden ve sivil bir vatandaş olan Mustafa Kemal Paşa’ya “Ben ve kolordum emrinizdeyiz.” diyerek askerî selam veren Kazım Karabekir Paşa ve kendisini “Erzurum hemşerisi” yapan Erzurumlular sahip çıkmıştır.

Erzurum Kongresi Tarihi ve Alınan Kararlar
Erzurum Kongresi Tarihi ve Alınan Kararlar

Yine Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yetkilileri, aldıkları bir kararla Paşa’yı cemiyet başkanlığına getirmiştir. Takip eden günlerde ise yine Erzurumluların isteği ve seçimi sonucunda “Erzurum Milletvekili” olan Mustafa Kemal Paşa, Nutuk adlı eserinde, bu zor günlerde kendisine her türlü desteği veren kahraman Erzurumlulara özellikle teşekkür etmiştir.

Mustafa Kemal Paşa’nın seçilmiş halk lideri olması bakımından önem arz eden iki hadise ise, Erzurum Kongresi’nin başlangıcı olan 23 Temmuz’da kongreye başkan seçilmesi; Kongre’nin son günü olan 7 Ağustos’ta ise Temsil Heyeti başkanlığına getirilmesidir. Paşa, Kongre’den sonra Erzurum’dan ayrılmamış, 29 Ağustos’a kadar burada kalmıştır. Ardından Ankara’ya geçerek 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açmıştır. Sonuç olarak yaklaşık iki kadar kaldığı Erzurum’a “atanmış bir ordu komutanı” olarak gelen Paşa, Erzurum’dan “seçilmiş bir halk lideri” olarak ayrılmıştır.

1919’da Erzurum’da yaşanan en önemli hadise, yukarıda kısaca bahsettiğimiz Erzurum Kongresi’dir. Halkın temsilcileri tarafından toplanan Erzurum Kongresi, Milli Mücadele hareketinin “meşrutiyet” ve “meşruiyet” prensiplerinin en somut örneklerinden biridir. Bu Kongrenin toplanış amacı ise bölge halkının derinden hissettiği yakın tehditlerdir. Zira 30 Ekim 1918’de imzalana ve Türkler açısından oldukça ağır şartlar içeren Mondros Mütarekesi’ni takip eden günlerde, Doğu Karadeniz’de Pontus, Doğu Anadolu’da ise Ermeni devleti kurulma
ihtimali gün yüzüne çıkmıştır.

İşte bu kara günlerde bölge halkı, bu tehditler karşısında topyekûn hareket etme kararı almış ve Erzurum Kongresi’ni toplamıştır. Sivil bir inisiyatif olarak ortaya çıkan Erzurum Kongresi’ni Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti birlikte toplamıştır. Kongre’ye Erzurum, Trabzon, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Rize, Ağrı, Siirt, Bitlis, Van, Tokat, Ordu ve Amasya gibi yerlerin temsilcileri katılmıştır. Tam bir demokratik olgunluk içerisinde gerçekleşen Kongre’de sadece bölgeyi değil tüm yurdu ilgilendiren ilkesel kararlar alınmıştır.

Bu kararlar, sonraki günlerde Milli Mücadele hareketinin iç ve dış politikasının belirlenmesinde mihenk taşı olmuş, 28 Ocak 1920’de Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde alınan “Misak-ı Milli” kararlarının temelini oluşturmuştur. Vurgulanması gereken bir diğer husus ise, gerek hazırlanışı gerekse sonuçları itibariyle böylesine önemli hadiselerin yaşandığı Erzurum’un 1919’da içinde bulunduğu durumdur. Belirtilen tarihte cemiyetler kuran, işgalleri karşı protesto mitingleri hazırlana ve kongreler toplayan Erzurum, bir yıl önce, ağır bir Ermeni mezalimine sahne olmuştur.

Erzurum kongresi 2
Misak-ı Millinin Dünyaya İlanı olan Erzurum Kongresi’nin 100. Yıl dönümü

Bu mezalimin hemen öncesinde ise Ruslar tarafından işgal edilmiştir. Bu işgal ve mezalimin sonucunda,
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın değimiyle “ölümün kesin zaferini ilan ettiği” bir şehir haline gelmiştir. Milli Mücadele döneminde Erzurum Lisesi öğretmeni olan Hüseyin Hüsnü Bey, Erzurum’un yaşadığı mezalim konusunda şunları söylemektedir: “Buranın ahalisi iyi, salabetli (sağlam) Müslümanlar. İslam ahlakını muhafaza etmişler… Kahraman adamlar. Bu cihetler çok iyi. Hükümete karşı muhabbetleri de çok. Çünkü hayatlarını kurtarmış. Eğer ordu, bir gün daha gecikse imiş Erzurum’da Ermeniler bir tek erkek bırakmayacaklarmış. Çalıştırmak bahanesiyle Müslüman ahaliyi cebren toplayıp birkaç cesim haneye doldurmuşlar ve ateşe yakmışlar.

Geçen gün Rusya’dan bir heyet geldi. Burada hafriyatta bulundu (kazı yaptı). Pek çok yanmış cesetler çıkarıldı. Hala da pek çok. Bir kısmı ordunun şehre duhulü ile ateşler arasından kurtarılmış…” Yine dönemin şahitlerinden Avukat Münir Alpagut, Erzurum’un yaşadıklarını şöyle anlatmaktadır: “Birinci Cihan Harbi’nde evvel Erzurum’un 85 bin nüfusu vardı. Şehirde birçoğu yontma taştan yapılmış büyük konaklar olmak üzere 15 bin ev, 3.500 muntazam mağaza ve dükkanımız vardı. 20’ye yakın tüccar hanı ağzına kadar eşyayı tüccariye ile dolu idi. O günkü umumi servet bugüne nazaran en aşağı 15 misli idi.

Vatandaşlarımız arasında servetleri yarım milyon altınla ölçülen kimseler vardı. Şehrin 70’e yakın cami ve mescidinin bahçeleri birer yeşillik saha idi. Bunların etrafındaki çeşmeler ve helaların şehrin umumi temizliğine büyük bir yardımı vardı. Şehirde 365 çeşme ve 28 kütüphane olup, her taraftaki eski eserler her Türk’ün göğsünü kabartacak kadar çoktu. Birinci Cihan Harbi memleketimiz üzerinden bir kabus ve fırtına gibi geçti. Evlatlarımızın bir kısmı vatani hizmetleri için hudutlara koştular. İstila yüzünden geri kalan ihtiyarlar da servetlerini bırakarak muhacir oldular.

Burada kalanların hepsi Ermeni satırından geçti. Şehrin üçte ikisi düşmanlarımız tarafından yakıldı, yıkıldı. Muhacirlikten döndükten sonra şehrin nüfusu 8 bine inmişti. Erzurum baştan başa bir taş yığınından, harabeden ve yangın yerinden başka bir şey değildi.” İşte Erzurum, maruz kaldığı işgal, tahribat ve katliama rağmen, Milli Mücadele’nin temellerinin atıldığı bir şehir olarak tarihteki yerini almıştır.

Erzurum Kongresi’nin Önemli Kararları

  • Manda ve himaye reddedilerek ilk kez ulusal bağımsızlığın koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.
  • İlk kez millî sınırlardan bahsedilmiş ve Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalandığı anda Türk vatanı olan topraklarının parçalanamayacağı açıklanmıştır.
  • Toplanış şekli bakımından bölgesel olmasına karşın aldığı kararlar bakımından millî bir kongredir.
  • İlk defa geçici bir hükûmetin kurulacağından bahsedilmiştir.
  • Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi’ne bir ön hazırlık çalışması niteliğindedir.
  • İlk kez başkanlığını Mustafa Kemal’in yaptığı dokuz kişilik bir Temsil Heyeti oluşturuldu. Bu Temsil Heyeti bir hükûmet gibi görev yapacaktır. (Temsil Heyeti’nin görevi TBMM’nin açılmasına kadar devam edecektir.)
  • Erzurum Kongresi’nin bir önemi de Batı Anadolu’da Yunan kuvvetlerine karşı mücadele eden Kuvâ-yi Milliye üzerinde büyük moral etkisi yapmış olmasıdır.
  • Erzurum Kongresi, Mustafa Kemal’in sivil olarak görev aldığı ilk yerdir. Bölgesel bir kongredir.

Erzurum Kongre Binası

Erzurum Kongre binasi

Adres: Alipaşa, Kongre Cd. No:44, 25040 Yakutiye/Erzurum

İlginizi Çekebilir
Erzurum'un Kültürü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir